|
||
Esatla Yeniden Barışmam Mümkün Mü | ||
Ortadoğu'nun Esad'la barışması' Rusya için ne anlama geliyor? | ||
Gündem Haberi | ||
Londra merkezli Middle East Eye sitesinin kendi kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve İsrail'in askeri istihbaratlarının temsilcileri, bir dizi gizli görüşme gerçekleştirdiler ve bu görüşmelerde Esad'ın diplomatik 'rehabilitasyonu' da karara bağlandı. Gazetecilerin edindiği bilgiye göre, Suriye ve Arap dünyası temsilcileri arasında ilişkilerin yeniden tesis edilmesine yönelik de anlaşmaya varıldı. Bu çerçevede Şam'daki elçilikler tekrar açılacak ve Suriye, Arap Birliği'ne dönecek.
TÜRKİYE VE İRAN'A KARŞI Ortaya çıkan tabloda Ortadoğu devletlerinin başlıca hedefi, İran'ın etkisini zayıflatmak ve Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeydoğusunda askeri olarak yayılmasını engellemek. Middle East Eye'a göre, 'Ankara'nın artan ihtirasları bölgede giderek daha büyük huzursuzluğa neden oluyor.' Sitede belirtildiğine göre, görüşmelerden birinde İsrail'i temsil eden MOSSAD başkanı Yossi Koen, 'günümüzde İran'ın etkisinin epeyce kırılgan olduğunu, gerçek tehdidin Türkiye'den geldiğini' ifade etmiş. Görüşmede üzerinde çalışılan dört maddelik önlem paketi esas itibariyle Ankara'ya karşı koymaya yönelikmiş. İstihbarat temsilcileri, Türkiye'nin Irak'taki etkisini de en aza indirmek konusunda anlaşmışlar.
'SEN BENİM KARDEŞİM DEĞİLSİN' Suriye'nin Arap Birliği ile ilişkileri, 2012'de, yani çatışmaların başlamasının üzerinden altı ay geçtikten sonra tamamen bozulmuştu. Arap Birliği üyeleri, neredeyse oybirliğiyle, çatışmanın şiddet yoluyla çözülmesi girişimlerine karşı çıkmışlardı.
BAE hükümeti de kasım ayında diplomatlarını Suriye başkentine göndermiş, Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanlığı tarafından şu açıklama yapılmıştı: "Bu adım, BAE'nin iki kardeş ülke arasındaki ilişkileri yeniden tesis etme hedefinin altını çizmektedir." Bundan kısa bir süre sonra Bahreyn hükümeti de Suriye'deki diplomatik misyonunu yeniden açmıştı. Bu sürecin ilk adımı ise, geçtiğimiz yıl eylül ayında New York'taki BM toplantısında iki ülke dışişleri bakanlarının görüşmesiyle atılmıştı. Bunları büyük Batı ülkelerinin takip edip etmeyeceği henüz belirsiz. Şam'da sadece Çekya'nın elçiliği bulunuyor. Bu da esas olarak, 2012'de Suriye'deki misyonunu kapatan ABD'nin menfaatlerini temsil ediyor. Aviv Koçavi Rusya Bilimler Akademisi'ne bağlı Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Ulusal Araştırma Enstitüsü uzmanlarından, Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi'nde Doçent olan Vladimir Avatkov, Batı ülkelerinin Suriye'deki mevcut durumda söz sahibi olabilmek için uzlaşma aradığından emin. Avatkov şöyle diyor: "Esad, Suriye'nin meşru yöneticisi; teslim olmadı, terörist gruplarla mücadeleyi sürdürdü, siyasi ortamı biçimlendirdi; dolayısıyla şüphesiz ki siyasi süreçte yeri olmalıdır." Ancak Avatkov'a göre, Ortadoğu ülkelerinin Suriye ile ilişkileri söz konusu olduğunda durum biraz farklı görünüyor. "İran ve Türkiye'nin eşit söz hakları var. Bu iki oyuncunun çabaları büyük ölçüde Moskova'nın pozisyonuna bağlı. Ankara'nın şu anda, ABD'nin Suriye'de yaptıklarından çoğunu üstlenmek için aktif girişimde bulunduğunu da hesaba katmak gerek. Bu, oldukça tehlikeli ve yapıcı olabileceği gibi yıkıcı da olabilir."
Avatkov, ortaya çıkan durumun 'Rusya ordusu ve Rusya diplomasisinin başarısı' olarak değerlendirilebileceğini de ekliyor. Zira Moskova için, Suriye hükümetinin zora dayanan yoldan değiştirilmesinin kabul edilemeyeceğini, sadece meşru bir iktidar değişimi olabileceğini bütün dünyaya göstermek, önemli. Ayrıca Rusya, Orta ve Yakın Doğu örneği üzerinden kendisini 'barışı tesis eden bir güç' olarak gösterme imkânına da sahip olacak. |
||
|
||
Etiketler: haber |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.