|
||
Söylediği Sözlere Açıklık Getirdi | ||
Onkolog Doktor Yavuz Dizdar, "Bugün kanser denen vakaların büyük bir bölümü taramayla saptanıp hastalık konumuna sokuluyor, oysa ortada hastalık yok" sözlerinin arkasında durduğunu söyledi. | ||
Gündem Haberi | ||
CNN TÜRK'te 40 programında Buket Aydın'a konuşan Dr. Yavuz Dizdar, "Kanser vakalarının büyük bölümü kanser değil. Bunu medyada söylemek risk değil mi?" sorusunu yanıtladı. Dizdar, "Risk değil, nasıl söyleyeceksiniz başka? Kulaktan kulağa mı oynayacağız, bir şekilde söylemek zorundasınız. Söylediğiniz zaman tepki nereden geliyor? Bu işten nemalananlardan gelmiyor. Bir şekilde işini doğru yapanlardan geliyor. Çünkü onlar bu konuda hassaslar. Adam tümörün çapına göre 'Ameliyat parası istiyorum.' diyormuş. Olabilir mi? Kendine göre bir yol bellemiş. Fakat siz ortalama koşullarda yüksek çözünürlüklü kameraları düşünün. Bir alanı çektiğinizde fotoğrafı büyüttüğünüzde herkesin suratını seçebilir hale geliyorsunuz. Bu kadar hassaslaşmış olan makinalarla tanısı koyulan şeyin ileride kansere dönüşüp dönüşmeyeceğini bilmiyorsunuz ki. Tabii ki vücudumuzda kanser hücresi var. Siz bunu görünür hale getirirseniz yani çocuk durup dururken sıvı biyopsi denen gerçek biyopsi de yapmıyor, kandan örnek aldırtıp genetik taramaya gönderiyor. 'Sende falan filan mutasyonlar var.' diyor. Çocuk panik içerisinde, 'Bende mutasyon varmış.' diyor. Halbuki hiçbir alakası olmayan sistemi köpürtüyoruz" dedi. "Sigortalarken işin arkasından ne çıkacağını biliyoruz" Yaşadığı bir anısını anlatan Dizdar, sözlerine şöyle devam etti: "Geçenlerde Beyoğlu'nda yürüyorum, vakit geçireyim diye bankaya girdim. 20'li yaşlarda bir kız geldi. Sizi çok seviyoruz falan, buradan buraya kesilmiş. Nedir dedim? 'Tiroid'. Gitmiş arkasından atomu içmiş. Siz dedim falanca sigortalı mısınız? 'A nereden bildiniz hocam?' dedi. Çünkü bunlar beyaz yakalılar, ne denirse yaparlar. Biz bunları sigortalarken işin arkasından ne çıkacağını biliyoruz. Ondan sonra bu ekinin artık bir şekilde hasat zamanı geliyor. Hasat zamanını memeden de prostattan da tiroidden de hasat edebiliriz. Mutlaka bir şey yakalarsınız. Eğer o olmuyorsa bile adamın sadece lökosit 1000 çıktı diye yapılan tetkiklerle 40 bin liralık sigortasını iptal ettirdiler. Medyadan bir arkadaşımızın müstakbel eşiydi. Böyle düşünsünler efendim." 'Mesleğine ihanet ediyor' iddiasına Dr. Yavuz Dizdar'dan cevap
"İçeri hasta kaçtı lafını edebilen bir zihniyet..." "Meme kanseri deneyimi yaşamış olan bir gazeteci arkadaşımız, rastlantısal olarak toplantılarına girmiş. 'Eyvah içeri hasta kaçtı.' demişler. 'İçeri hasta kaçtı' lafını edebilen bir zihniyet, o zaman doktorluk mesleğine ihanetle bir ilgisi yok. Siz eğer yaptığınızdan eminseniz, bu meslek sırrı değildir. Bunu açıklarsınız. Hangi konseyde hangi hasta görüldü efendim? Görülmedi. Hepsi kağıt üstünde işleniyor. Siz hastanın dokusuna bakıp neden karar vermiyorsunuz? Hasta hakikaten hasta mı? Gördünüz mü onu? Görmediniz. T-3 bilmem ne, bilmem ne. Bundan bir şey çıkmaz efendim. Siz hastanın olup olmadığına o zaman hakim hale geliyorsunuz ve adınıza hekim diyorlar. Siz bunu yapmadığınız sürece hastalardan gizli teşkilatını bilmem nelerini saklayarak, öyle bir şey söz konusu değil. Hasta bu işin içinde efendim. Tedaviyi hastaya uyguluyorsunuz. Ceremesini o çekiyor, giden onun organı. Bu şekilde baktığınızda hasta bunları bilmek zorunda. Hatta siz kongrelerinize hasta kontenjanı koymak zorundasınız. Çünkü onun parasıyla yapılıyor o kongre." |
||
|
||
Etiketler: haber |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.